Böğürtlenler Yakında Dikensiz Olabilir: Genetik Çalışmalar Umut Verdi!

ikensiz, hastalıklara dayanıklı ve daha lezzetli böğürtlenler yakında gerçeğe dönüşebilir. Florida Üniversitesi’nde yapılan yeni genetik araştırmalar, bu alanda önemli gelişmelerin kapıda olduğunu gösteriyor. Özellikle narenciye üretimindeki düşüşten etkilenen çiftçiler için böğürtlen üretimi yeni fırsatlar sunabilir. Son yirmi yılda popülaritesi artan böğürtlenin ABD’deki yıllık üretimi milyonlarca kilograma ulaşmış durumda.

pexels-gstudio-16369770

Böğürtlenin Karmaşık Genom Haritası Tamamlandı

Florida Üniversitesi Gıda ve Tarım Bilimleri Enstitüsü’nden (UF/IFAS) araştırmacı Zhanao Deng ve ekibi, bu alandaki en önemli adımlardan birini attı. Ekip, BL1 olarak bilinen tetraploid (yani dört set kromozom taşıyan) bir böğürtlen çeşidinin ilk kromozom ölçekli genom haritasını oluşturdu. Böğürtlen gibi bitkilerin genetik yapısının karmaşıklığı (poliploidi), genom haritalamayı zorlaştırıyordu. Ancak kullanılan yeni nesil dizileme teknolojileri (Oxford Nanopore ve Hi-C) sayesinde, tahmini genom uzunluğunun %92’sinden fazlasını kapsayan oldukça eksiksiz bir harita çıkarıldı. Bu harita, gelecekteki çeşitlerin ıslahı için zengin bilgiler sunan yaklaşık 88.000 protein kodlayan gen içeriyor.

Dikensizlik ve Besin Değeri Genleri Belirlendi

Islah çalışmalarının en önemli hedeflerinden biri dikensizlik olmuştur. Dikenler hasadı zorlaştırır, meyvelere zarar verir ve işçiler için risk oluşturur. Araştırma ekibi, böğürtlenlerde dikensizliği kontrol eden genetik bölgeleri başarılı bir şekilde tanımladı. Ayrıca, böğürtlenlerin zengin renginden ve antioksidan özelliklerinden sorumlu olan antosiyanin üretimini düzenleyen kilit genler de ortaya çıkarıldı. Antosiyaninler, bitkilere mor/siyah rengini veren ve sağlık açısından faydalı antioksidan bileşiklerdir. Deng, “Bu bulgu, böğürtlenlerin neden karakteristik koyu rengini aldığını anlamamıza ve potansiyel olarak daha besleyici meyveler için bu süreci nasıl geliştirebileceğimize yardımcı olabilir” dedi.

pexels-theplanetspeaks-7774153

Hastalık Direnci ve Erken Meyve Verme İncelendi

Ekip ayrıca, özellikle NLR ve MLO gen aileleri olmak üzere yüzlerce hastalık direnci geni belirledi. Bu keşifler, kimyasal pestisitlere daha az bağımlı çeşitlerin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Özellikle Florida gibi bölgelerde sıkça karşılaşılan hastalıklarla mücadele eden yetiştiriciler için doğal dirençli çeşitler, üretim maliyetlerini düşürebilir ve çevresel etkileri azaltabilir. Çalışmanın bir diğer odak noktası ise “primocane” meyve verme özelliğiydi. Normalde böğürtlenler sadece ikinci yıl sürgünlerinde meyve verirken, primocane özellikli çeşitler ilk yıl sürgünlerinde de meyve verebilir. Bu özellik, yılda birden fazla hasat imkanı sunabilir ve daha kısa büyüme mevsimi olan bölgelerde yetiştiriciliğe olanak tanır. Bu özelliği kontrol eden genler de haritalandı ve analiz edildi.

Genetik Bilgi Böğürtlen Yetiştiriciliğini Değiştirecek

Deng’in ekibi tarafından oluşturulan bu referans genom, böğürtlenleri iyileştirmek için büyük bir potansiyel sunuyor. Dikensizlik, hastalık direnci, antosiyanin üretimi ve meyve verme zamanı gibi özelliklerin genetik temellerinin daha iyi anlaşılmasıyla, araştırmacılar farklı iklimlere ve pazarlara uygun böğürtlen çeşitleri geliştirebilirler. Bu ilerlemeler özellikle Florida ve Amerika Birleşik Devletleri’nin güneydoğusu için büyük önem taşıyor. Yerel çiftçiler, yönetimi daha kolay, hastalıklara daha dayanıklı ve pazarda daha değerli böğürtlenler yetiştirebilirler. Genomik biliminin öncülüğünde, dikensiz, hastalıklara dayanıklı ve daha lezzetli bir böğürtlen geleceği her zamankinden daha yakın görünüyor.

Böğürtlenler Yakında Dikensiz Olabilir: Genetik Çalışmalar Umut Verdi! yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.