Avrupalı bilim insanları, görev süresi dolan uyduların atmosferde yanarak yok olması sırasında ortaya çıkan süreçleri daha iyi anlamak için düşen bir uzay aracını özel donanımlı bir uçakla takip etti. Elde edilen verilerin, uydu kaynaklı hava kirliliğinin Dünya atmosferini nasıl etkilediğini anlamaya yardımcı olması bekleniyor.
Gözlem Kampanyası Pasifik Üzerinde Gerçekleşti
Geçtiğimiz Eylül ayı başlarında, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) dört özdeş Cluster uydusundan biri olan Salsa’nın atmosfere yeniden girişini izlemek üzere bir bilim ekibi, Paskalya Adası’ndan kiralanan bir iş jetiyle havalandı. Uçak, bu kısa süreli olayı farklı ışık dalga boylarında yakalamak için 26 özel kamera ile donatılmıştı. Uydunun yaklaşık 550 kg ağırlığındaki (fırlatıldığında 1186 kg) kalıntıları, 8 Eylül 2024 tarihinde yerel saatle öğleden hemen önce Pasifik Okyanusu üzerinde atmosfere girdi. Ancak parlak gün ışığı, gözlemleri zorlaştırdı ve daha detaylı görüntü sağlayabilecek güçlü ekipmanların kullanımını engelledi. Stuttgart Üniversitesi’nden araştırmacı Stefan Löhle, olayın beklenenden daha sönük olduğunu belirtti.
Atmosfere Salınan Kirleticiler İncelendi
Yaklaşık 80 kilometre yükseklikte başlayan ilk parçalanmanın ardından, araştırmacılar yaklaşık 25 saniye boyunca parçalanma sürecini kaydedebildi. İzleri kaybolan parçaların son görüldüğü yükseklik ise yaklaşık 40 kilometreydi. Farklı renk filtreleri kullanarak, yanma sırasında çeşitli kimyasal bileşiklerin salınımı tespit edildi. Löhle, “Lityum, potasyum ve alüminyum tespit ettik. Ancak bu aşamada, ne kadarının atmosferde uzun vadeli hava kirliliği olarak kaldığını ve ne kadarının küçük damlacıklar halinde Dünya’ya geri düştüğünü bilmiyoruz,” dedi. Ekip, yaklaşık 550 kilogramlık uydunun titanyum yakıt tanklarının atmosfere girişe dayanmış ve Pasifik Okyanusu’na düşmüş olabileceğini düşünüyor.
Uydu Kirliliği Endişeleri Giderek Artıyor
Uyduların atmosfere yeniden girişleri, küresel atmosfer bilimi topluluğu için giderek artan bir endişe kaynağı oluyor. Uyduların yapımında kullanılan alüminyumun yanması, alümina olarak da bilinen alüminyum oksit üretiyor. Bilim insanları, alüminanın ozon tabakasının incelmesine neden olabileceğini ve Dünya’nın güneş ışığını yansıtma yeteneğini değiştirerek atmosferin termal dengesini bozabileceğini biliyor. Uydu fırlatmalarındaki artışla birlikte, Dünya’ya geri düşen uydu sayısı da artıyor (ESA’ya göre günde ortalama üç uydu). Bu uyduların çoğunluğu SpaceX’in Starlink mega takımyıldızına ait. Atmosferin üst katmanlarında biriken bu kirliliğin etkileri henüz tam olarak anlaşılamamış durumda, çünkü uyduların parçalandığı yükseklikler meteoroloji balonları için çok yüksek, diğer uydular için ise çok alçak. Şu anda Dünya yörüngesinde on binlerce takip edilebilir enkaz parçası bulunduğu tahmin ediliyor ve bu durum aktif uydular için çarpışma riskini artırıyor.
Gelecekteki Gözlemler Yeni Veriler Sağlayacak
Araştırmacılar, elde edilen verileri bilgisayar modelleriyle karşılaştırarak parçalanma süreci hakkında daha fazla bilgi edinmeyi umuyor. Ayrıca, Salsa’nın kardeşleri olan Rumba (2025’te), Tango ve Samba (2026’da) uydularının atmosfere girişleri sırasında daha fazla veri toplamayı planlıyorlar. Ancak bu girişlerin de gündüz saatlerinde gerçekleşecek olması, kimyasal süreçleri daha detaylı ortaya çıkarabilecek spektroskopi ölçümlerinin yapılmasını zorlaştıracak. Bu çalışmaların, gelecekte atmosfere en az seviyede enkaz bırakacak şekilde tasarlanan uyduların geliştirilmesine katkı sağlaması hedefleniyor.
Bilim İnsanları Düşen Uzay Aracını Uçakla Takip Ederek Uydu Kirliliğini Araştırdı yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.