Kara deliklerin merkezinde yer aldığı düşünülen ve fizik yasalarının çöktüğü varsayılan ‘tekillik’ kavramı, astrofiziğin en büyük gizemlerinden biri. Journal of Cosmology and Astroparticle Physics (JCAP) dergisinde yayınlanan yeni bir makale, bu sorunlu tekilliğe alternatifler sunarak kara delik anlayışımızı değiştirebilir. IFPU direktörü ve makalenin yazarlarından Stefano Liberati, tekilliği eski haritalardaki bilinmeyen bölgeler için kullanılan “Hic sunt leones” (Burada aslanlar var) ifadesiyle tanımlıyor.
Tekillik Sorunu Tartışmaya Açıldı
Einstein’ın 1915’te yayınladığı Genel Görelilik kuramından kısa bir süre sonra Karl Schwarzschild, denklemlerin kara deliklerin varlığını ima eden bir çözümünü buldu. Ancak 1960’larda, bu çözümlerin merkezinde uzay-zaman eğriliğinin sonsuz olduğu bir ‘tekillik’ öngördüğü anlaşıldı. Bu durum, Genel Görelilik kuramının aşırı koşullar altında geçerliliğini yitirdiği anlamına geliyordu. Bilim dünyasının çoğu için ‘tekillik’ terimi, o bölgede ne olduğunu bilmediğimizin bir itirafı haline geldi. Kütleçekim dalgalarının tespiti ve Olay Ufku Teleskobu’nun (EHT) elde ettiği görüntüler gibi kanıtlar kara deliklerin varlığını doğrulasa da, merkezlerindeki tekilliğin doğası hala bir sır.
Alternatif Kara Delik Modelleri Önerildi
Bu bilinmezlik nedeniyle araştırmacılar, tekilliğin kuantum kütleçekim etkileriyle ‘iyileştirildiği’ yeni paradigmalar arıyor. JCAP’ta yayınlanan makale, tek bir araştırma grubunun ürünü olmaktan ziyade, alanında önde gelen uzmanların (teorisyenler, fenomenologlar, genç ve kıdemli araştırmacılar) IFPU’da düzenlenen özel bir çalıştaydaki tartışmalarından doğan bir sentez niteliğinde. Çalıştayda üç ana model ele alındı: Genel Göreliliğin öngördüğü standart kara delik (tekillik ve olay ufkuna sahip), tekilliği ortadan kaldıran ancak olay ufkunu koruyan ‘düzenli kara delik’ (regular black hole) ve hem tekilliği hem de olay ufkunu barındırmayan ancak dışarıdan kara deliğe benzeyen ‘kara delik taklitçisi’ (black hole mimicker).
Gözlemler Farklılıkları Ortaya Çıkarabilir
Şimdiye kadar yapılan gözlemler (kütleçekim dalgaları, M87* ve Sagittarius A*’nın görüntüleri) kara deliklerin dış kısımlarına odaklansa da, merkezin yapısı hakkında bilgi vermiyor. Ancak Liberati’ye göre umut var: “Düzenli kara delikler ve özellikle taklitçiler, olay ufkunun dışında bile standart kara deliklerle asla tam olarak aynı değildir. Dolayısıyla bu bölgeleri araştıran gözlemler, dolaylı olarak iç yapıları hakkında bize bir şeyler söyleyebilir.” Bunun için Einstein’ın teorisinden ince sapmaları ölçebilecek daha hassas araçlara ve farklı gözlem kanallarına ihtiyaç duyulacak. Örneğin, Olay Ufku Teleskobu ile yapılan yüksek çözünürlüklü görüntüleme, taklitçilerin etrafında bükülen ışıkta daha karmaşık foton halkaları gibi beklenmedik detaylar ortaya çıkarabilir. Kütleçekim dalgaları, klasik olmayan uzay-zaman geometrileriyle uyumlu ince anormallikler gösterebilir. Olay ufku olmayan bir taklitçinin yüzeyinden yayılan termal radyasyon da önemli bir ipucu sunabilir.
Kuantum Kütleçekimi Kuramına Kapı Aralandı
Mevcut bilgi birikimi, tam olarak ne tür farklılıklar aranması gerektiğini veya bunların ne kadar güçlü olabileceğini belirlemek için henüz yeterli değil. Ancak önümüzdeki yıllarda teorik anlayışta ve sayısal simülasyonlarda önemli ilerlemeler bekleniyor. Bu ilerlemeler, alternatif modeller göz önünde bulundurularak özel olarak tasarlanmış yeni gözlem araçlarının temelini atacak. Bu araştırma hattı, evreni büyük ölçekte tanımlayan Genel Görelilik ile atom altı dünyayı yöneten kuantum mekaniği arasında bir köprü kurarak kuantum kütleçekimi kuramının geliştirilmesine yardımcı olma potansiyeli taşıyor. Liberati, “Kütleçekimi araştırmaları için önümüzde gerçekten heyecan verici bir zaman var. Keşfedilmemiş geniş bir manzaranın önümüze açıldığı bir döneme giriyoruz,” diyor.
Kara Deliklerin Merkezindeki Gizem Çözülüyor Mu? Yeni Çalışma ‘Tekillik’ Olmayabilir Dedi yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.