İsviçreli yönetmen Stefan Haupt’un imzasını taşıyan Stiller, bir tren yolculuğu sırasında tutuklanan Amerikalı James Larkin White’ın başından geçenleri konu alıyor. Beyaz perdeye ilk kez uyarlanan film, 1954’te yayımlanan Max Frisch’in klasikleşmiş romanına sadık kalırken, çağdaş bir atmosferle güncellenmiş. Suçlandığı kişinin aslında kendisi olmadığını kanıtlamaya çalışan White, sırlarla dolu bir geçmişin gölgesinde mücadele etmek zorunda kalıyor.
Stiller Kimlik Sorgulamasını Merkeze Alıyor
Stiller, “Ben Stiller değilim!” cümlesiyle başlıyor ve seyirciyi başkarakterin iddiasını kanıtlamak için verdiği psikolojik ve toplumsal bir yolculuğa davet ediyor. James Larkin White karakterine Albrecht Schuch hayat verirken, onun Stiller olup olmadığını çözmeye çalışan eski eşi Julika rolünde Paula Beer yer alıyor. Filmde Julika’nın da kararsızlığı, kimlik sorusunu daha da çetrefilli bir hâle getiriyor.
Soruşturmaya dahil olan savcı ise White’la beklenmedik bir bağlantı içinde. Olaylar geliştikçe karakterler geçmişin karanlık noktalarıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. Film yalnızca bir polisiye değil; aynı zamanda kimlik, aidiyet ve hafızanın kırılganlığı üzerine inşa edilmiş katmanlı bir anlatı sunuyor. Stefan Haupt’un yönetimindeki yapım, görsel diliyle de romanın içsel gerilimini sinemaya taşıyor.
Stiller, ilk gösterimini 2025 Münih Film Festivali’nde yapacak. Almanya’da 30 Ekim 2025’te vizyona girmesi planlanan filmin ABD veya diğer bölgelerdeki dağıtım takvimi ise henüz netleşmiş değil. Romanın hayranları ve psikolojik gerilim seven izleyiciler için dikkat çeken bir yapım olması bekleniyor.
Stiller Gerilim Dolu Hikâyesiyle Geliyor yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.