Belçika ve Türkiye Ukrayna Drone Koalisyonuna Katıldı: Yeni Dönemde İnsansız Savaş Teknolojileri

Drone-Koalisyonu

Belçika ve Türkiye Ukrayna drone koalisyonuna resmi olarak katıldı. Letonya ve İngiltere öncülüğünde kurulan bu insansız hava aracı (İHA) girişimi, Avrupa savunma politikalarında önemli bir kırılma noktasını temsil ediyor. Koalisyonun amacı, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı verdiği mücadelede ileri teknolojili FPV ve taktik keşif drone’lar ile askeri kabiliyetini artırmak. 2025 yılı sonuna kadar bu hedef doğrultusunda en az 2,75 milyar avroluk kaynak ayrılması planlanıyor.

Bu yazıda söz konusu koalisyonun ne anlama geldiğini, Türkiye ve Belçika’nın neden dahil olduğunu, savunma sanayii açısından sonuçlarını ve daha da önemlisi drone savaşlarının geleceğini detaylı şekilde ele alıyoruz.

Koalisyonun Kuruluşu ve Stratejik Amacı

İHA koalisyonu, 2024 yılında Letonya ve Birleşik Krallık’ın girişimiyle oluşturuldu. Hızla gelişen drone teknolojisinin savaş alanındaki etkileri ve Ukrayna’nın ihtiyaçları doğrultusunda harekete geçen bu ülkeler, Avrupa merkezli savunma iş birliğini yeni bir seviyeye taşımayı hedefliyor.

İlk etapta 180 milyon avroluk bir fon ile yola çıkıldı. Amaç, Ukrayna’ya keşif ve taarruz amaçlı insansız hava sistemleri sağlamak. 2025 yılı sonuna kadar bu fonda biriken meblağın en az 2,75 milyar avroya ulaşması öngörülüyor. Bu bütçeyle:

  • FPV drone’lar (First Person View)

  • Taktik keşif İHA’ları

  • Uydu ve karasal kontrol sistemleri

  • Elektronik harp destek sistemleri

gibi savunma ürünlerinin Ukrayna’ya sağlanması planlanıyor. Böylece hem cephe hattında teknolojik üstünlük sağlanacak hem de NATO ve AB savunma sanayiinde ortak üretim ve lojistik modelleri test edilecek.

Belçika ve Türkiye’nin Katılımı Neden Önemli?

Belçika’nın Katılımı

Belçika, AB ve NATO’nun kurucu üyelerinden biri olarak özellikle savunma harcamalarında genellikle düşük profilli bir aktör olarak bilinir. Ancak Ukrayna savaşı sonrası değişen jeopolitik dengeler, ülkeyi daha aktif bir pozisyona itti.

Belçika’nın koalisyona katılımı, Avrupa’nın doğu sınırındaki tehdit algısının artık tüm kıtada ortaklaştığını gösteriyor. Aynı zamanda Belçika’nın kendi savunma sanayi kapasitesini artırma isteği de bu kararın arka planında önemli bir etken.

Türkiye’nin Katılımı

Türkiye’nin katılımı ise hem askeri hem de politik açıdan dikkat çekici. Bayraktar TB2, Akıncı ve Kızılelma gibi yerli İHA sistemleriyle dünya çapında tanınan Türkiye, drone teknolojisinde artık sadece kullanıcı değil, üretici ve ihracatçı konumunda.

Türkiye’nin koalisyona katılması şu açılardan önemli:

  • Ukrayna ile güçlü askeri ilişkiler: Baykar Teknoloji, Ukrayna’da üretim tesisleri kurma sürecinde.

  • NATO içinde stratejik denge unsuru: Türkiye, koalisyona katılarak Batı ile uyumlu ama bağımsız dış politikasını sürdürüyor.

  • Teknoloji ihracatı ve Ar-Ge iş birlikleri: Bu koalisyon, Türk savunma firmaları için yeni projeler ve pazarlar anlamına geliyor.

Drone-Koalisyonu-

Modern Savaşların Yeni Oyuncuları

Koalisyonun dikkat çeken projelerinden biri, 30 bin adet FPV (First Person View) drone’un Ukrayna’ya gönderilmesi. FPV drone’lar, genellikle küçük, hızlı, doğrudan operatör görüşüyle kontrol edilen ve düşük maliyetli sistemlerdir.

Bu sistemlerin savaşta tercih edilmesinin birkaç nedeni var:

  • Düşük maliyet, yüksek etki: 500–1000 dolar aralığında üretilen bu araçlar, milyon dolarlık tank ve zırhlı araçları etkisiz hâle getirebiliyor.

  • Hedef odaklı saldırı kabiliyeti: Operatör, canlı görüntüyle hedefe yönlendirerek yüksek isabet sağlıyor.

  • Yüksek mobilite ve gizlilik: Radara yakalanması zor, hızlı ve yön değişimi yetenekleri gelişmiş.

Bu nedenle FPV drone’lar artık sadece keşif değil, doğrudan saldırı aracı olarak da konumlandırılıyor. Koalisyonun öncelikle bu drone türüne yatırım yapması, sahadaki etkilerinin farkında olunduğunu gösteriyor.

Açılan Uluslararası İhaleler ve Üretici Seçimi

Koalisyon şimdiye kadar iki uluslararası ihale açtı. İlk ihale kapsamında, altı ay içinde 30 bin FPV drone’un Ukrayna’ya teslim edilmesi hedefleniyor. Bu drone’lar, beş ayrı firma tarafından üretilecek. Üretici firmaların isimleri açıklanmadı, ancak gelen bilgilere göre bazıları NATO üyesi ülkelerde, bazıları ise doğrudan çatışma bölgesine yakın coğrafyalarda faaliyet gösteriyor.

İkinci ihalenin odak noktası ise taktik keşif İHA’ları. Bu alana özel olarak 20 milyon avroluk bir bütçe ayrıldı. Bu drone’lar, düşman hareketlerini izlemek, topçu atışlarını yönlendirmek ve istihbarat toplamak için kullanılacak.

Bu strateji ile sadece cephenin değil, tüm savaş sahasının dijital bir haritaya dönüştürülmesi hedefleniyor.

Finansman Modeli ve Fonun Kullanımı

Mayıs 2025 sonu itibarıyla koalisyon fonuna yaklaşık 180 milyon avro katkı sağlandı. Bu rakamın 2025 sonuna kadar 2,75 milyar avroyu aşması bekleniyor. Bu para sadece drone alımlarında değil, aynı zamanda şu alanlarda da kullanılacak:

  • Ukrayna merkezli Ar-Ge projeleri

  • Elektronik karşı tedbir sistemleri

  • İHA pilot eğitimi ve simülasyon merkezleri

  • İnsansız sistemlerin entegrasyonu ve lojistik altyapı

Bu yönüyle fon, sadece donanım desteği değil, aynı zamanda insan kaynağı ve eğitim altyapısını da kapsamına alıyor. Koalisyonun bu yaklaşımı, uzun vadeli stratejik bir vizyonun işareti olarak okunabilir.

Avrupa ve NATO Savunma Sanayi Açısından Etkisi

Letonya Savunma Bakanı Andris Spruds’un açıklamasına göre, bu koalisyon sadece Ukrayna’yı desteklemekle kalmayacak, Avrupa ve NATO savunma sanayiini de canlandıracak. Bu iş birliği sayesinde:

  • Ortak üretim modelleri test edilecek.

  • Küçük ve orta ölçekli savunma firmalarına uluslararası ihalelere erişim imkânı doğacak.

  • Yeni nesil insansız sistemlerin standartları belirlenecek.

  • Savunma teknolojilerinde birlikte geliştirme (co-development) kültürü yaygınlaşacak.

Bu, sadece Ukrayna için değil, Avrupa savunma ekosistemi için de bir dönüm noktası olabilir.

Drone-Koalisyonu-

Türkiye İçin Olası Kazanımlar

Türkiye’nin bu koalisyona dahil olması, hem ekonomik hem de stratejik anlamda fırsatlar barındırıyor:

  • Baykar, TUSAŞ, Aselsan gibi firmaların Avrupa ihalelerine erişimi kolaylaşabilir.

  • Ar-Ge projelerine uluslararası fon sağlanabilir.

  • NATO içinde teknolojik iş birlikleri artabilir.

  • Türk İHA teknolojisinin Avrupa pazarında standart hâline gelmesi mümkün olabilir.

Ayrıca Türkiye, bu koalisyonda aktif yer alarak jeopolitik açıdan “dengeleyici aktör” rolünü pekiştirmiş olur.

İHA Koalisyonu Yeni Bir Dönemin Başlangıcı mı?

Belçika ve Türkiye’nin Ukrayna drone koalisyonuna katılması, sadece bir askeri hamle değil; aynı zamanda teknolojik, diplomatik ve stratejik boyutları olan çok katmanlı bir gelişme. Avrupa’nın savunma politikasında daha entegre, daha dijital ve daha hızlı bir yapı inşa ediliyor. İHA koalisyonu da bunun simgesi hâline geliyor.

Gelecek yıllarda bu tarz yapılar yalnızca savaş zamanlarında değil, barış dönemlerinde de bölgesel savunma entegrasyonunun temel araçları olabilir. Türkiye’nin teknoloji üretim kapasitesi ve Avrupa’nın finans gücü birleştiğinde, ortaya çıkabilecek sinerji hem Ukrayna’nın direncini artırır hem de Avrupa’nın stratejik özerkliğini güçlendirir.

Belçika ve Türkiye Ukrayna Drone Koalisyonuna Katıldı: Yeni Dönemde İnsansız Savaş Teknolojileri yazısı ilk önce BeeTekno | Güncel Teknoloji Haberleri ve İncelemeler yayınlanmıştır.