Avrupa Psikiyatri Derneği’nin 2025 Kongresi’nde sunulan yeni bir araştırma, aşırı akıllı telefon kullanımının genç kadınlarda sosyal kaygıyı diğer cinsiyetlere göre daha fazla tetiklediğini ortaya koydu. Çalışmaya göre, kadınlar hem telefon başında daha çok zaman geçiriyor hem de çevrimiçi ortamda olumsuz değerlendirilme korkusuyla daha sık karşılaşıyor.
Romanya ve Macaristan’dan araştırmacıların 400 genç yetişkinle (yaş ortalaması 25,9) yürüttüğü çalışmada, katılımcıların akıllı telefon kullanım alışkanlıkları, ruh sağlığı ve sosyal kaygı düzeyleri incelendi. Katılımcıların %73’ünü kadınların oluşturduğu araştırmada, telefon bağımlılığı ile duygu düzenleme zorlukları arasında güçlü bir bağ olduğu tespit edildi.
Sonuçlar, kadınların akıllı telefonla geçirdiği sürenin erkeklere ve diğer cinsiyetlere göre belirgin şekilde fazla olduğunu gösterdi. Ayrıca, kadın katılımcıların sosyal medyada “beğenilmeme” veya “yargılanma” korkusunu daha yoğun yaşadığı kaydedildi. Araştırmacılar, bu durumun genç kadınlarda kaygı bozukluklarını tetikleyebileceği uyarısında bulundu.
Çalışmanın lideri Dr. Csibi Sándor, “Kadınların akıllı telefon nedeniyle mental sağlık sorunlarına daha açık olduğunu görüyoruz. Sosyal etkileşim eksikliği ve duygusal desteğin azalması bu süreci hızlandırıyor” dedi. Macaristan’dan araştırmacı Neha Pirwani ise genç kadınlara yönelik rehberlik ve destek programlarının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Z Jenerasyonu Risk Altında
Avrupa Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Geert Dom, “Z kuşağının neredeyse tamamı akıllı telefon kullanıyor. Bu durum, özellikle gençlerde kaygı, kendine zarar verme ve intihar eğilimlerinin artmasıyla ilişkilendiriliyor” diyerek konunun aciliyetine dikkat çekti. Uzmanlar, ailelerin ve eğitimcilerin gençleri dijital dengeden uzaklaştıran bu alışkanlıklara karşı bilinçlendirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Akıllı Telefon Bağımlılığı Kadınlarda Sosyal Kaygıyı Artırıyor yazısı ilk önce BeeTekno yayınlanmıştır.